Otobüste Başladi 02

PUBLIC BETA

Note: You can change font size, font face, and turn on dark mode by clicking the "A" icon tab in the Story Info Box.

You can temporarily switch back to a Classic Literotica® experience during our ongoing public Beta testing. Please consider leaving feedback on issues you experience or suggest improvements.

Click here

Donmuş kalmıştın. "Daha önce o sana zevk vermedi mi? Şimdi de senin ona aynısını yapman gerekir, değil mi?"

"Galiba haklısınız efendim."

"O zaman soruyorum sana: O amı yalamak istiyor musun?"

"Evet efendim."

"Aferin benim uslu orospuma. Hadi bekletme arkadaşını."

Korkarak kızın amına suratını yaklaştırdın. Tereddütle ve ürkekçe yaptığın hareketlere kız inleyerek karşılık verince cesaretlenerek, daha bir şevkle yalamaya başladın kızı. Çok geçmeden kendini iyice kaybetmiş, dünyada yalnızca ikiniz varmışsınız gibi gömülmüştün kıza. En sonunda kız dayanamayarak çığlık çığlığa gelmeye başladı.

İşini iyi yapmıştın.

Kız hızla masadan kalkıp kölelerden birini yanına çağırdı. Davranışlarından içlerindeki en yetkili kölenin o olduğu anlaşılıyordu. Kızın getirdiği kemeri beline bağladıktan sonra senin önünde dört ayak üstünde durmasını emretti. Belinde buradaki en kalın yaraktan da kalın, devasa plastik bir yarak takılıyken sana yaklaştı. Saçına asılıp "Ne duruyorsun yalasana götünü!" diye bağırdığında az önceki şefkatin tarih olduğunu anlamıştın. O muazzam plastik yarak yavaş yavaş götünü parçalarken suratın önünde durmuş sana kendini sunan kızın kalçalarının arasına uzandı...

Neredeyse bir saattir böyle sikiliyordun. Bizse sikimizi yalayan kızlarla köşede oturmuş sizi izliyorduk. Derken her şeyi organize eden adam kalktı. Elindeki kırbacı hırsla sırtına geçirdi. Çıkan sesten canının çok acıdığı tahmin ediliyordu, ama sen korkudan dilini kızın göt deliğinden çekip bağıramadın. "Öğreneceksin orospu. Götünden boşalmayı öğreneceksin. Yalnızca götünden sikilirken inleyerek boşalacaksın. Anladın mı beni?" diye bağırdı aniden.

Kafanı kaldırmadan boğuk bir sesle "Evet efendim" dedin.

"Aferin. Sen boşalana kadar devam edecek bu sikiş. Hayatında ilk kez adi bir orospu gibi amına dokunan olmadan, yalnızca götünden sikilirken geleceksin. Hoşuna gidiyor mu biraz önce amını yaladığın basit bir kölenin seni böyle hunharca parçalaması?"

"Evet efendim."

"Kabul et hep bunu hayal etmiştin, değil mi? İçinde hep aşağılık bir lezbiyen yatıyordu."

"Evet efendim. Hep bir kadının beni böyle sikmesini istemiştim."

Gülerek "Gerçek bir orospusun sen, hem de doğuştan. Orospuluk, kölelik yapmadan duramazsın sen. Eminim o çıtı pıtı sekreterinin senin götünü parçaladığını düşünerek masanın altından kendinle defalarca oynamışsındır."

Adamlar sekreterini nereden bildiğine şaşıracak halin kalmamıştı, zaten buna da gerek yoktu. "Evet efendim. Hep bunu hayal ettim. Lütfen gerçekleştirin" diye çığlıklar atarak boşalmaya başladın.

Kendine geldiğinde kalın yaraklılardan bir tanesi masanın üstüne uzanıp "Şimdi yeterince genişlemişsindir" diyerek seni sırtın ona dönük olacak şekilde sikine oturttu. O koca sik tek hamlede götüne girdi. Adamlar cidden açmışlardı daracık göt deliğini yırta yırta.

Halini görünce gülerek "Oo amma folloş olmuşsun orospu" dedi içlerinden biri.

Suratında memnun bir ifadeyle "Teşekkür ederim efendim" dedin.

Bana dönüp "Bak ben sana demedim mi senin orospuyu adam ederiz diye" dedi adam. Gerçekten de öyleydi. Sanki kırk yıldır bu adamların emrinde kölelik yapıyormuşsun gibi bir halin vardı.

Başka bir adam gelip sikini götüne sokmaya çalışırken şaşkın değildin. Aynı anda iki yarağın götüne girip çıkacak olması fikrine alışmış gibi bir halin vardı. Olayı kabullenmiş yalnızca can acısından bağırıyordun.

O şekilde bir süre sikildikten sonra beni bile şaşırtan şekilde inleyerek boşalmaya başladın. Sen adamların haşin kollarının altında titrerken onlar seni sikmeye devam ediyordu.

En sonunda sıkılıp seni ters çevirdiler. Yine altta kalın sikli olan vardı. Suratın ona dönükken uzun sikli olan götüne girdi. Ama bitmemişti. Diğer kalın sikli sokmaya çalışıyordu sikini götüne. Manzarayı hayranlıkla izlerken kaldırıp kaldıramayacağını merak ediyordum. Ama adamların umrunda değildi bu. Hatta senin acın onlar için en büyük zevk kaynağıydı. Ulumaların mahzende çınlarken adamlar kahkahalar atarak seni sikiyorlardı.

En sonunda hepsi içinden çıkıp kölelerden birinin tuttuğu bir kaba boşalmaya başladılar. Dölleri kabı doldurduktan sonra sırayla, ben ve köleler de dahil herkes içine tükürdü. Oluşan karışım neye uğradığını şaşırmış olan senin eline tutuşturulduğunda yapman gerekeni anlamıştın. Tereddüt etmeksizin kabı kafana dikerek döl ve tükürük karışımını midene indirdin. "Bu lezzetli karışımı bana layık gördüğünüz için teşekkür ederim efendilerim" dediğinde köleler dahil herkes sana gülüyordu.

Sen içeceğini içtikten sonra adamlar etrafında çember olmup üzerine işemeye başladılar. İşlerini bitirdiklerinde başları bana dönüp "Bu gecelik bu kadar yeter, enkaza döndü karı. Artık acıyı da fazla hissetmez eğlencesi kaçtı. İşini bitirince yukarıda banyo yapabilirsin, kızlar yardımcı olurlar sana" dedi.

Diğerlerinin başı gibi duran köleyi yanıma çağırıp götünden sikmeye başladım. İkimizde ayaktaydık ve arkadan ona sıkı sıkı sarılmış bedenini okşuyordum. Sakin sakin sikiyordum onu, seni siktiğim gibi hayvanca ve acı vermek için değil. Boynuna öpücükler konduruyordum. En sonunda kafasını kendime çevirip uzun uzun öpmeye başladım kızı. Bir yandan da senin gözlerinin içine bakıyordum.

Dört adamın idrarının içinde oturmuş bana kıskançlıkla bakıyordun. Seni bugüne kadar hiç öpmediğimi farketmiştin. Sana hep sikilecek, acıtılacak bir et parçası gibi davranmıştım. Oysa gözünün önünde kim bilir ne zamandır köle olan bu değersiz kızla sevişiyordum. Sense kıskançlıktan ne yapacağını şaşırmıştın. Hissetmen gereken son duygu kıskançlıktı belki de, ama kendine engel olamıyordun.

Sen kendinle mücadele ederken ben döllerimi kızın götünün içine yollamaya başlamıştım bile. Seni soktuğum bu durum çok tahrik ediciydi ve ikimiz için de yeni bir devrin başlangıcıydı. Aynı anda kız da boşalmaya başladı. Birbirimize sarılmış sarsılmalarımızın geçmesini bekliyorduk.

Ben kendimi koltuğa atarken kız seni yanına çağırdı. Sen ne olacağını merak ederken ıkınarak götündeki dölleri ağzına boşaltmaya başladı. Şaşırmıştın, ama ağzını açmak dışında bir şey yapamadın. Aslında sırf bana inat kafanı oradan çekmek istiyordun, ama içinde bir şeyler artık sana nefis gelen döllerimi kaçırmak istemiyordu.

Biraz dinlendikten sonra iki köleyle birlikte banyo yapmak için yukarı çıkıyordum ki, az önce siktiğim kızın sesiyle durdum.

"Kölenizle biraz eğlenebilir miyiz efendim? Her zaman böyle bir fırsatımız olmuyor da."

"Bence bir sakıncası yok, hem yerini daha iyi kavramış olur. Ama o sizden daha çok eğlenecek gibi duruyor" dedim sırıtarak.

"Öyle olmaması için elimden geleni yapacağım efendim. Emin olabilirsiniz" diye şeytani bir gülümsemeyle yanıt verdi.

Ben seni onlarla bırakıp yukarı çıkarken iki tanesi seni ayaklarından tavana asmaya başlamışlardı bile. Diğerleriyse ellerinde çeşit çeşit kamçı ve sopalarla idrardan sırılsıklam olmuş bedeninden hırslarını çıkarmaya hazırlanıyorlardı.

Yıkandıktan sonra yukarıda adamlarla oturup seni nasıl daha iyi eğitebileceğim konusunda fikirler alırken tasmandan tutan o kızla birlikte içeri geldin.

Adam seni görünce "İyi malmış valla, potansiyel var" dedi. Artık senden bir eşya gibi bahsedilmesine alışmıştın. Gözlerinde sadece bir kabulleniş vardı.

Para dolu bir çantayı bana uzatırken "Bir ara getir de çektiğimiz özel filmlerde oynatalım. Malum kamera karşısında olmayı seviyor. Ha, bu arada Yaprak da sizinle gelsin. Sana gerçek bir kölenin nasıl olması gerektiğini uygulamalı olarak göstersin. Yarın şoförle aldırırım" diyerek elimi sıktı.

Yanımızda dört ayak üstünde yürüyerek arabaya kadar geldin. Ben seni nereye oturtacağımı düşünürken Yaprak "Bence bagaj bu orospu için fazlasıyla yeterli efendim" dedi hınzırca. Bagaj kapağını üstüne kapatırken yalvarırcasına bana bakıyordun.

Arabayı senin garajına parkedip seni de bagajdan çıkarttım. Gece vakti kapalı garaj çok soğuktu, titriyordun. Ceketimi çıkartıp gözlerinin içine baka baka Yaprak'ın omzuna koydum. Seninle oynuyordum ve ben oynadıkça sen bana biraz daha bağlanıyordun. Yakında seni bırakmamam için her şeyi yapacak hale gelecektin.

Eve girdiğimizde sana sokak kapısının önündeki paspası almanı söyledim. Hala dört ayak üzerindeydin, bu yüzden ufak bir tereddüt yaşadın. Ama ne istediğimi bilerek pis paspası ağzınla aldın.

Paspası yatak odanın kapısının önüne koyup "Sen burada yatacaksın. Uslu bir köpek gibi" dedikten sonra içeri girip kapıyı suratına kapattım.

Sen o iğrenç paspasın üzerinde bu gece yaşadıklarını, yeni yerini düşünerek ve kıskançlıktan kudurarak uyumaya çalışırken, içeriden orgazm çığlıkları gelmeye başlamıştı.

BEN

Kendimi kötü hissediyordum. Bir ay önceki kadının yerinde yeller esiyordu. Nasıl bu hale gelmiş, kendimi nasıl bu hale sokmuştum? İşim, geleceğim, hayatım, hepsi elimden kayıp gidiyordu. Engellemek için hiçbirşey yapamıyordum. Çaresizlik ve zevk birbirine karışıyordu. Şimdilik aldığım zevk ağır basıyordu, ama hep böyle gidecek miydi? Ya yarın pişman olursam? Dönüşü olabilecek miydi?

Bunları düşünürken yaşadıklarım ve yorgunluğun da etkisiyle kendimden geçmişim. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum, senin bağırmanla uyandım. "İçer gel köpek" diye bağırıyordun. Emekleyerek içeri girdim. "Temizle şunu hemen sürtük" diyerek sikini gösterdin. Yeni boşaldığın belliydi. Sikinde döllerin duruyordu hala. Hemen ağzıma alıp keyifle emip yalamaya başladım. Bir süre sonra başından itip "yeter, şimdi de onu temizle" diyerek yataktaki kızı gösterdin. Onun da amından dölün akıyordu. Ben duraksayınca tokadı yapıştırdın, "hemen pislik" dedin. Kızın amını yalamaya başladım. Dilimi içine sokup senin onun içindeki dölünü yalıyordum. Kız bu arada zevklenmeye başlamıştı. Senin dölün temizlenince geri çekildim. "Lütfen devam etsin" dedi kız sana kırıtarak. "Duydun sürtük, iş başına" dedin. Kızın amını yalamaya başladım yeniden. Başımı kasıklarına bastırıyor, kıvranıyordu. Sen de arkama geçtin. Püsküllü kamçınla kalçalarıma vuruyordun ben kızı yalarken. Bir süre sonra kız saçlarıma asılarak gelmeye başladı. Öyle çekiyordu ki saçımı canım acıyor, yüzüm amına yapıştığı için nefes alamıyordum. Sonra bıraktı. "Şimdi git yerine, kıvrıl yat" dedin. Çıktım, paspasın üzerine yattım ağlayarak. Gece boyunca sizi "temizlememi" birkaç kez daha istedin. Sadece bir elbezi, bir peçeteydim sizin için sanki. Sabaha karşı son kez çağırdın. Yeniden sizi temizlemek için hamle yaptım. "Dur salak" dedin, "temizliğe çağırmadık bu sefer. Çişimiz geldi, tuvalete gitmeye üşendik". Gülüyordunuz. Dizlerimin üzerine size bakarak açtım ağzımı. Sırayla işemeye başladınız ağzıma.

Siz gittikten sonra uzun süre ağlayarak oturdum evde. Vücudumun her yeri morarmış, şişmişti. Amım ve götüm acıyordu. Götümün yırtıldığını biliyordum. Bu halde işe gitmem mümkün değildi. İşi aradım, bir bahane uydurdum. Bildiğim bir özel hastaneye gittim doğruca. Pahalıydı, ama sır tutacaklarından emindim. Doktor halimi görünce şaşırdı, ama Bir şey sormadı. Oldukça uzun, sancılı bir tedavi uyguladı. Bir süre cinsel ilişkiyi yasakladı. Özellikle de arkadan... Sonuna doğru birkaç test yapmak istediğini söyledi. İtiraz edecek halim yoktu. Doktordan bir haftalık bir rapor da aldım. İşimiz bitince eve döndüm. Yattığım gibi uyumuşum. Ertesi gün iş yerini arayıp rahatsız olduğumu, bir hafta gelemeyeceğimi bildirdim.

Sen de birkaç gün ortalıkta gözükmedin. Evden dışarı çıkamıyordum.

Sonra doktor aradı. Hastaneye gittim yeniden. Test sonuçlarına göre yaklaşık birbuçuk aylık hamile olduğumu söyledi. Otobüsteki ilk günden beridir aklımın bir kenarındaydı, ama gerçekle yüzleşmek daha kötü oldu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Eve döndüm.

Ertesi gece evde oturmuş ne yapacağımı düşünürken kapı açıldı. İçeri girdin.

"Nasılmış orospum bakalım" dedin alaycı bir şekilde. Sonra bir tokat attın yüzüme. "Sana beni kapıda karşılayacaksın demedim mi ben aşağılık köle"...

"Özür dilerim efendim" diye kekeledim. Bir tokat daha indi.

"Sikerim özürünü senin" dedin, saçımdan tutup sürükleyerek koltuğun yanına getirdin. Üstümdekileri yırtıp, başım yerde, kalçam koltuğun kenarında, bacaklarım havada yatırdın. Ayak bileklerimden çekerek ayaklarımı başımın kenarına kadar getirdin. Amım ve götüm havada, iki büklüm önündeydim. "Lütfen" dedim yalvararak, "iyileşmedi henüz."

"Sikerim iyileşmesini" dedin gülerek, "böylesi daha iyi. Sikimi daha iyi hissedersin. Birazcık canın yanarsa daha da hoşuna gider senin gibi bir malın"...

Üstüme çıktın. Sikini götüme dayadın ve itmeye başladın. Kapanmaya başlayan yaralarım yeniden açılmıştı herhalde. Hiç omadığı kadar çok yanıyordu canım. Bağırmaya başladım. Ben bağırdıkça sen daha acımasızca girip çıkıyordun. "Amına koduğumun kölesi seni, yaraymış maraymış... Daha çok parçalayacağım seni. Parasını veren herkese de parçalatacağım pislik" diyor, köklüyordun sikini içime. İki büklüm, nefesim kesilmiş yatıyordum altında. Canımın acısından gözlerim kararıyordu. Son bir ümitle "hamileyim" dedim sana. Bir an durakladın. "Kimden peydahladın ulan bu piçi" dedin sinirle. "Bilmiyorum" dedim, "otobüsteki günden olmalı."

Aniden çıktın içimden.

Oturdun, düşünüyordun. Sonra gülümsedin...

Anlamıyordum...

"Bari kız doğur sürtük" dedin pis pis gülerek, "zamanı gelince senin yerine o geçer. Zaten buna ne kadar dayanırsın belli değil" Kahkahalar atıyordun artık.

"Daha uzun süre idare edersin böyle. Karnın şişince de hamile sikmekten hoşlanan herifler buluruz. Daha iyi para öder öylesi sapıklar..."

Yerde oturuyordum öylece...

"Neyse" dedin, "daha çok yırtmayayım bir taraflarını. İki gece sonrasına hazır ol. İşe çıkıyorsun yine. Şimdi son işimizi halledelim."

Yanındaki çantadan metal bir çubuk çıkardın. Ucunda kalın bir parça vardı. Mutfağa gittin. Ocağı yakıp kalın kısmı ateşe tuttun uzun bir süre. Kıpkırmızı olmuştu.

"Buraya gel pislik" dedin. Hemen yanına geldim.

"Domal hemen.."

Dört ayak üstüne çöktüm. Ne yapacağını anlamamıştım hala. Başımı çevirip bakmaya da korkuyordum. Aniden kalçamda inanılmaz bir acı hissettim. Kızdırdığın metali kalçama basmıştın. Gözlerim karardı, bayıldım.

Kısa süre sonra acıyla ayıldım. Kalçam çok acıyordu.

"Artık damgalı malımsın pislik" dedin, "adımı hayat boyu taşıyacaksın götünde"...

Çıkıp gittin...

Temizlendim elimden geldiğince, beni damgaladığın yere krem sürdüm. Gidip yattım, ama acıdan uyuyamadım uzun süre.

Ertesi akşam makyajımı yapmış, kısacık bir etek, file çoraplar, uzun topuklu ayakkabılarım, dekolteli, sırtı açık bluzumla tam bir orospuya benzemiştim yine. Tasmamı da boynuma takmıştım. Seni kapıda karşıladım. Tam istediğin gibi. Memnun olmuştun, ama belli etmedin hiç. Tasmama bir zincir taktın. Çekerek çıkardın beni. Otoparka indik, arabaya binip yola çıktık. Tek kelime etmemiştin hala...

Bu kez başka bir villaydı geldiğimiz yer. Kapıyı yine bir uşak açtı. Tasmamın zincirini verdin. Bu kez dört ayak üzerine çökmem istenmemişti. İçeri girdik. Salonda iki adam vardı sadece. İkisi de oldukça iri ve fazlasıyla şişmandılar. Ama çok zengin oldukları evden ve eşyalardan belliydi. Salonun ortasına geldik. Adamlar sana bir çanta verdiler. İçini açtın, para doluydu. "Siz gidebilirsiniz" dedi birisi, "Sabah gelir alırsınız". "Elbette" dedin, "ama karnına çok yüklenmeyin beyefendi. Gelecekteki sermayemi taşıyor bu köpek"... Adamlar güldüler. "Bakarız artık"... Gittin...

Uşak tasmamı bırakmış, çekilmişti. Salonun ortasında duruyordum öylece. Adamlardan birisi kalktı, eline lastik bir sopa aldı. Suratıma indirdi var gücüyle. Dizlerimin üstüne düştüm. "Sana efendilerinle karşılaşınca ne yapacağını öğretmediler mi orospu" dedi. "Özür dileri efendim, bilmiyorum" diye kekeledim. Bir tane daha patlattı. "Kalk pislik parçası" dedi, "yavaşça üstündekileri çıkar, etrafında dönerek malımızı göster bize hemen"...

Yerine geçti. Kalktım. Üstümdekileri teker teker çıkartıyor, etrafımda dönerek kendimi sergiliyordum adamlara...

Sadece çoraplarım kalmıştı ki adamlardan birisi "yeter" dedi, "dizlerinin üzerine hemen"... Dizlerimin üzerine çöktüm.

Adam sikini çıkardı. Göbeğinden gözükmüyordu neredeyse. İğrençti...

"Buraya gel" dedi.

Dizlerimin üzerinde adama yaklaştım. Sikini elimle ağzıma götürdüm. Emeye başladım. Diğer adam da arkama geçti. Kalçalarıma, sırtıma vurmaya başladı lastik sopasıyla.

Önümdeki adam başımı yakalamış, kendisine bastırıyordu. Siki tümüyle ağzımdaydı ve göbeği, kasılarındaki yağlar yüzümü kaplıyordu tümüyle. Burnumdan bile nefes alamıyordum. Adamların ise umurunda değildi boğuluyor olmam. Sadece zevk alıyorlardı bundan. Gözlerim kararmaya başladı. Ellerimle adamın yağlı göbeğini itiyordum geri kaçabilmek, nefes alabilmek için. Bırakmıyordu. Kendimden geçmek üzereyken bıraktı. Ciğerlerime hava doldurdum. Nefes nefeseydim. Adamlar ise eğleniyorlardı. Aynı işkence yeniden başladı. Tekrar, tekrar... Sonunda adam ağzıma boşalttı döllerini. Diğeri de bizi izlerken, ya da beni döverken aldığı zevkten sertleşmiş sikini amıma sokuverdi arkadan. Çok sert sikiyordu. Bir süre sonra o da içime boşaldı...

Siklerini yalatıp temizlettikten sonra giyindiler. Kalktılar. Birisi takip etmemi işaret etti. Emekleyerek, bir köpek gibi peşlerinden gittim. Bahçeye çıktık. Büyük, lüks bir arabaya bindik. Ben hala çıplaktım. Arkada, ikisinin arasındaydım. Şöför gideceğimiz yeri biliyor olmalıydı ki hemen hareket etti.

Adamlardan birisi fermuarını indirdi ve başımdan sikine bastırdı beni. Yeni bir boğma seansı başlamıştı. Sikinin emilmesinden çok benim nefessiz çırpınışlarımdan keyif alıyordu belli ki. Bir süre sonra yavaşladık ve çok büyük bir villanın bahçesine girdik. Adamlar indiler. Tasmamın zinciri yoktu ama şöförleri tasmadan kavrayıp çekmeye başladı beni. Eve girdik. Yine merdivenlerden bodruma indik. Çok büyük bir mahzendeydik. İşin şaşırtıcı kısmı dört bir yanda koltuklar vardı ve birçok kadın ve erkek oturmuş, ortada çeşitli şekilllerde sikilen, işkence gören kızları izliyordu. Sanki kocaman bir porno tiyatrosuydu...

Benim içer getirilmemle bütün bakışlar bana döndü. Bunu hiç beklemiyordum. Belli ki seyirciler zengin iş adamlarıydı. Şirketimin ve benim iş yaptığımız firmalardan olabilirlerdi. Beni tanırlarsa rezil olacaktım. Ama kimseyi seçemiyordum ışıklandırma yüzünden. Mekanın ortasına dönük spotlardan ışık geliyor, gözümü alıyordu. Çaresiz beklemeye başladım öylece. Ortadaki bir şeye yaklaştırdı şöför tasmamı çekerek. Jimnastikçilerin üzerinde hareket ettiği araca benziyordu. Sadece daha kısa ve alçaktı. Ayaklar üzerinde kalıncana, düz bir kalas... Beni üzerine domalttı. Ellerimi ve ayaklarıma nesnenin ayaklarına bağladı. Saçlarımdan da yukarıdan sarkan bir ipe bağlandım. Böylece başımı indiremiyordum. Oturan seyircilerin bazıları (aralarında kadınlar da vardı) yanıma yaklaşıyor, bazıları okşuyor, bazıları etimi çimdikliyor, sıkıyordu. Ardından kadınlardan birisi beline bir plastik yarak taktı ve arkama geçti. Sertçe amıma girdi. Hiç acımadan sokup çıkarıyor, beni inletiyordu. Sonunda bağırmaya başladım acıdan. Bir adam açılan ağzıma sikini sokuverdi. Uzun bir süre önümdeki, arkamdakiler yer değiştirerek siktiler her deliğimi. Kadınlar, erkekler... Üstüm, içim döl dolmuştu. Sonra çözdüler beni. Ellerimden tavana bağladılar. İyice gerilmiştim. Kadınların birkaçı kamçılarla her yerime vurmaya başladılar. Erkeklerden de acımasız vuruyorlar, hiç durmuyorlardı. Vücudumun her yanı morarmış, bazı yerlerim kanamıştı. Dayanma gücüm tükenmişti artık. Farketmiş olacaklar ki durdular. Ellerimi çözdüler. Bir çöpmüşüm gibi bir kenara bıraktılar beni. Buna da şükrediyordum. Benim gibi başka köle kızlarla eğlenmeye başladılar. Eğlenmek derken, onlara da çeşitli işkenceler uyguluyorlardı. Kısa süre sonra gözler yine bana döndü. Biraz kendime gelmiştim. Kaldırdılar saçımdan tutup. Bir başka masanın önüne getirdiler. Bu kez sırtüstü yatırdılar. Sağ elimin bileğini sağ ayak bileğime, sol elimin bileğini sol ayak bileğime bağladılar. Ardından tavandan sarkan iplere ayrı ayrı, iki yana açarak gerdiler. Ellerim ve kollarım havada iki yana açık yatıyordum öylece. Kadının birisi yanıma geldi. İki elinde de kalın, yanan mumlar vardı. Memelerimden başlayarak vücuduma damlatmaya başladı erimiş mumu. Her damlada küçük çığlıklar atıyordum. Bir diğeri elektrik veren aleti eline alıp vücuduma değdirmeye başladı. Aynı anda birkaç noktamda acı hissediyor, bağırıyor, çırpınıyordum. Bu onları daha da keyiflendiriyor, daha sık tekrarlıyorlardı. Sonra sırayla amımda uygulamaya başladılar bu işkenceyi. Birisi mumu damlatıyor, diğeri elektrik veriyordu. Boğazım kurumuştu bağırmaktan. Nihayet bıraktılar amımı. Ama vücudumun diğer noktalarında devam ediyorlardı. Bir adam amıma sokuverdi sikini. Kadınların işkencesi sürerken amımı sikiyordu adam. Sonra yerini bir başkası aldı, amımdan çıkan yüzüme boşaldı gitti. Sonra bir diğeri, sonra bir başkası. Sırayla amımı, götümü sikip, yüzüme boşalıyorlardı.